Bir yapının başta deprem etkileri olmak üzere her türlü yükler altında güvenliği büyük oranda o yapının statik tasarımı ve projesi ile ilgilidir. Ülkemizde yapıların statik tasarımı ve projesi halk arasında “statik projeci” olarak adlandırılan inşaat mühendisleri tarafından hazırlanmakta. Görüldüğü üzere aslında oldukça geniş bir mühendislik bilgi ve tecrübesi gerektiren bu işin somut bir ismi bile mevcut değil. Hiçbir tecrübesi ve yetkinliği olmayan yeni mezun inşaat mühendisleri inek-sucuk programları diye adlandırılan otomatik tasarım programları ile herhangi bir binanın projesini hazırlayabiliyor ve bu projeler etkin tasarım kontrolünden geçmeden inşaa edilebiliyor. Düşen eğitim-öğretim kalitesi ve meslek standartları, sağlam fizik ve matematik temele sahip mühendislerin yetişmesine engel oluyor. Mühendislik hesaplarının en temel bileşeni olan etik ve ahlak sorunları yaşıyoruz. Bu ve benzeri birçok nedenden dolayı çoğunlukla dinamik deprem etkilerinin irdelendiği “statik projecilik” işi özellikle son yıllarda büyük korozyona uğradı ve itibarı kayboldu.
Bu gidişat ve koşullar altında, uzun yıllardır bir grup mühendis ve akademisyen tarafından kurulması düşünülen bir dernek çatısı altında örgütlenme çalışmaları 2022 yılında hız kazandı. 6 Şubat 2023 depremleri nedeni ile bu örgütlenme “Yapı-Deprem Mühedisleri Platformu” ismini aldı.
Dernek olmak için çalışmalarını sürdüren Yapı-Deprem Mühendisleri Platformunun en önemli amacı yapı-deprem mühedislerinin örgütlenmesini sağlayarak bu mesleğin kalitesini yükseltmek, daha ileri seviyelere götürmek ve başta deprem afetlerine karşı olmak üzere binalardan köprülere, limanlardan endüstri tesislerine tüm yapılarımızın güvenliğini arttırmak ve daha dirençli olmalarını sağlamak.
Yapı-Deprem Mühendisliği mesleğini icra eden tüm meslektaşlarımız bu zor ama onurlu mücadeleye davet ediyoruz.